HAC VE UMRE SEFERİ DÜZENLEYEN SEYAHAT ACENTALARINA ÖNEMLİ DUYURU

Değerli Üyemiz,

Bilindiği üzere Hac ve Umre seferi düzenleyen seyahat acentalarının, bu organizasyonları gerçekleştirebilmeleri için Suudi Arabistan makamları tarafından istenen şartlardan biri de, IATA veya benzeri uluslararası havacılık örgütü veya yine uluslararası turizm organizasyonu üyeliğinin bulunmasıdır.

Diğer taraftan, faaliyet alanı içerisinde bilet satışı bulunan ve IATA üyesi olan seyahat acentalarının da genel anlamda yaşadıkları sorunlar sektörce bilinmektedir.

Ancak, Birliğimize ulaşan bilgilerden; söz konusu bu sorunların birinci ağızdan ilgili mercilere intikal ettirilmesi ve çözüm üretilebilmesi amacıyla, Yönetim Kurulu Üyelerimiz Davut Günaydın ve Numan Olcar’ın, IATA’nın üst düzey yöneticileri ile gerekli görüşmeleri yapmak üzere geçtiğimiz hafta içerisinde Madrid’de yapmış oldukları görüşmeleri, bazı kişilerce kasıtlı olarak ve amacı dışında yorumlarla dile getirdikleri anlaşılmaktadır.

Bu nedenle, yapılan bu görüşmeler kapsamında Hac ve Umre acentalarımız ile ilgili hususlar hakkında aşağıdaki açıklamaların yapılması zorunluluğu hâsıl olmuştur. Şöyle ki;

1. Ülkemizde, 880 IATA üyesi acentadan 370 tanesinin bilet satış rakamı “0”adettir. Bu acentalar incelendiğinde, IATA belge ihtiyaçlarının Hac ve Umre şartları gerekliliğinden olduğu, bilet satış segmentinde faaliyet göstermediği ve ilgilenmediği, lakin bilet satan IATA üyesi acentalar gibi aynı kriter ve yaptırımlara maruz kaldığı görülmektedir.
2. IATA ise bu acentaları, normal bilet satışı yapan bir acente olarak kabul etmekte ve bu sebeple (hiç satış yapmadığı halde) bu acentalardan minimum 100.000.- USD’lık teminat mektubu istemekte ve bunu da bilet satışı yapan acenta kriterlerine göre güncellemektedir.
3. Diğer yandan, yine Hac ve Umre acentaları zaman zaman gönderilen IATA ile ilgili talimatları izleyememekte ve eksik işlem, belge veya bildirim konuları sebebiyle “default” olma durumları ile karşılaşmaktadır.
4. Hal böyle olunca, APCJ toplantısında da gündeme getirdiğimiz üzere, Madrid toplantı gündeminde olan konuya istinaden; satış yapmayan, yukarıdaki maddelerde açıkladığımız acentalarımızın bilet satışı yapmamaları şartıyla (satışa kapalı) ancak IATA belgesinin korunması, bilet satan acentalar gibi yaptırımlara maruz kalmadan sembolik bir teminat mektubu miktarı ile faaliyetini sürdürmesi teklif edilmiştir.
5. Konu ve görüşmelerin henüz resmi tutanağı bile Madrid’ten gelmemişken, bazı çevrelerce saptırılarak sanki Hac ve Umre acentalarından da satış mecburiyeti talep edilmiş gibi bir zorlamanın gündeme getirildiği, iyi niyet dışında üretilmiş bir tavır olarak görülmektedir.
6. Kaldı ki, adı ne olursa olsun bir meslek örgütünün kendi üyeleri için işi kolaylaştırma yerine aleyhinde karar almak istemeye çalışmasını ima dahi etmek, abesle iştigaldir.

Sonuç itibariyle, ilk kez yapılan IATA toplantısının tarih ve gündemine kadar açık açık tüm üyelere duyurulduğu, gündem hakkında bilgi istendiği, varsa gündem dışı sorunların da paylaşılmasının istenmesine rağmen, bazı kişilerin toplantıdan 1 hafta sonra sanki gündemde böyle bir madde varmış gibi bir yorum ortaya atmasını, son derece manidar bulmakla birlikte, siz değerli üyelerimizin takdirlerine bırakıyoruz.

Konu, tüm açıklığı ile yukarıda siz değerli acentalarımıza izah edilmiş olup, özellikle Hac ve Umre organizasyonu yapan acentalarımızın, herhangi bir endişe duymalarına mahal olmadığını belirtmek isteriz.

Siz değerli meslektaşlarımıza önemle duyururuz.

Saygılarımızla