ÜYELERİMİZİN İŞ YERLERİNDE BANKA VE KREDİ KARTI KULLANIMINDA DİKKAT ETMESİ GEREKEN HUSUSLAR
Değerli Üyelerimiz,
Malumunuz olduğu üzere; kredi kartı veya banka kartı kullanımı acentalarımızın ticari faaliyetlerini yürütürken yararlandığı ödeme araçlarıdır.
Yoğun bir şekilde sektörümüzde yer bulan; banka veya kredi kartları üzerinden yapılan satışlar, çoğu acentamız içinde başlı başına bir satış kanalı anlamına gelmektedir.
Bu doğrultuda acentalarımızın, üye işyeri sıfatı ile ilgili bankalar ile POS hizmeti almak adına yapmış olduğunuz üye iş yeri sözleşmelerinde imza altına alınan noktalara, uluslararası kartlı ödeme sistemleri kuruluş kurallarına, ve başta 5464 sayılı Banka ve Kredi Kartları Kanunu olmak üzere diğer kanun ve hükümlere uyma konusunda taahhütte bulunduğu açıktır.
Hal böyle iken; Birliğimize gelen şikayetlerde, satışlarınızda dikkat etmeniz gereken bir takım hususların göz ardı edilmesi nedeniyle mağduriyetlerinizin oluştuğu görülmektedir. Bu çerçevede acentalarımızın bilgisinde olan hususları dikkatlerinize sunma zorunluluğu doğmuştur.
1-Veri güvenliğinin sağlanması esastır. Acentanın müşterisinin kredi kart ve banka kartı bilgilerinin korunması gerekmektedir. Bunun için mevcut güvenlik programlarından yararlanılması yanı sıra işyeri sahibi sıfatı ile her türlü dikkat ve özenin acentanız tarafından gösterilmesi gerekmektedir.
Kart verilerinin üye işyerlerinden çalınması, sızması, kopyalanması durumuna engel olunması gerekmekte olup aksi durumda üye iş yerleri sabit parasal cezaların yanı sıra, kart hamili bankaların uğradıkları zararı tazmin etmek zorunda kalmakta, kart kabul yetkileri kısmen ya da tamamen kısıtlanabilmekte ve bunun sonucunda, büyük ölçüde para ve ticari itibar kaybına uğrayabilmektedirler.
2-Kartlı ödeme sektöründe, kart hamillerinin bilgisi dışında, üçüncü şahıslar tarafından gerçekleştirilen işlemler genel olarak “sahte işlem” olarak adlandırılmaktadır. Kayıp, çalıntı ya da manyetik şeridi kopyalanmış bir kart ile yapılan işlem ve türevleri sahte işleme örnek olarak gösterilebilir. Bu durumda kart sahibinin bankası, yapılan ihbarları düzenli olarak uluslararası kart kuruluşlarına bildirmektedirler. Kart kuruluşları da; sahte işlemlerin azaltılmasını teminen, dönemsel olarak değişiklik gösterebilen çeşitli kurallar ve ceza programları geliştirebilmektedir. Anılan yolsuzluklarla karşılaşılması halinde; parasal cezaların üye iş yeri sözleşmesi hükümleri kapsamında üye işyerine yansıtılması, üye işyeri bankası tarafından tek taraflı fesih kararının alınması,teminatlardan zararın giderilmesi ve bütün bunlara rağmen sonuç alınamamaktaysa hukuki ve cezai yollara başvurulmaktadır. Açıklarsak;
a.)5464 sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanununun ‘‘Üye İşyeri ve Üye İşyeri Anlaşması Yapan Kuruluşlara İlişkin Yükümlülükler’’ başlıklı dördüncü bölümünün, 17. Maddesinde;
‘‘Üye işyerleri, mal ve hizmet bedeli karşılığını banka kartı veya kredi kartı ile ödemek isteyen kişilerin, imza gerektiren işlemlerinde imza kontrolünü yapmak, kartın tahrifata uğrayıp uğramadığını kontrol etmek ve üye işyeri anlaşması yapan kuruluşlarca kendilerine ulaştırılan bilgiler çerçevesinde kartın geçerliliğini tespit etmekle yükümlü olup, gerekli durumlarda kart üzerinde yer alan bilgilerle kimlik belgesi üzerinde yer alan bilgileri karşılaştırmak üzere geçerli bir kimlik belgesi ibrazını talep etmek ve harcama belgesi üzerindeki bilgilerle, kredi kartı üzerindeki bilgileri karşılaştırarak kontrol etmekle yükümlüdür. Bu kontrollerin yapılmamasından doğan zararlardan üye işyerleri sorumludur.’’ hükmü bulunmaktadır
Söz konusu yasanın 31. maddesinde ise Kartlı sistem kuran, kart çıkaran, üye işyeri anlaşması yapan kuruluşlar, 29 uncu maddede yer alan kuruluşlar ile üye işyerleri, bunların ortakları, yönetim kurulu üyeleri, mensupları, bunlar adına hareket eden kişiler ile görevlileri, sıfat ve görevleri dolayısıyla öğrendikleri sırları kanunen açıkça yetkili kılınan mercilerden başkasına açıklayamayacağı ve 32 maddesinde de; ‘‘Kart numarası bildirilmek suretiyle üye işyerinden telefon, elektronik ortam, sipariş formu veya diğer iletişim araçları yoluyla yapılan işlemlerden doğacak anlaşmazlıklarda ispat yükünün üye işyerine ait olduğu, hüküm altına alınmıştır.
b.)Ayrıca 5237 sayılı Türk Ceza Kanunun 245. Maddesinin 1 fıkrasında başkasına ait bir banka veya kredi kartını, her ne suretle olursa olsun ele geçiren veya elinde bulunduran kimse, kart sahibinin veya kartın kendisine verilmesi gereken kişinin rızası olmaksızın bunu kullanarak veya kullandırtarak kendisine veya başkasına yarar sağlarsa, üç yıldan altı yıla kadar hapis cezası ve adlî para cezası ile cezalandırılacağı bildirilmektedir.
c.)1618 Sayılı Seyahat Acentaları ve Seyahat Acentaları Birliği Kanununda ise bu tarz eylemlerin kamu güvenini sarsıcı ve ülke turizmini baltalayıcı davranışlarda bulunmak olarak değerlendirmekte; bu kanun hükmüne de aykırı davrananlar hakkında 27. madde gereğince T.C Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından işletme belgesinin iptali yoluna gidileceğini bildirilmektedir. Yine adı geçen yasanın mesleki sır başlıklı 21.maddesinde ise genel olarak seyahat acentalarının müşterileri ile ilgili öğrendiği bilgileri saklı tutmak zorunda olduğu aksi halde yasanın 27 maddesi gereği 1.000 TL para cezası verileceği bildirilmiştir.
Söz konusu iş bu yaptırımlara tabi olmamak için, bankalar nezdinde üye işyeri sıfatında olan acentalarımızın kart kabul kurallarına uygun davranmaları, sahte, kayıp, çalıntı kart ile yapıldığından ya da kart hamili bilgisi ve onayı dışında gerçekleştirildiğinden şüphe ettikleri işlemlere izin vermemeleri ve de her ne durumda olursa olsun mutlaka kimlik kontrolü yapmaları gerekmektedir.
2.)Acentalarımızın yine kendi iş yerlerinde kullanılan POS’u, bankasına bildirdiği mal ve hizmet satış amacı dışında kullanmamalıdırlar.
Bankanız ile yapmış olduğunuz POS hizmeti üyelik sözleşmesinde belirtilen faaliyetleriniz dışında başka bir işyerinin satışlarına aracılık edemeyeceğiniz unutulmamalıdır. POS cihazının firma sahibine, çalışanlarına veya üçüncü şahıslara finansman ya da çıkar sağlamak amacıyla kullanılması Türkiye Cumhuriyeti Kanunlarına aykırıdır. Aksi davranışlar, firma hakkında suç duyurusunda bulunulmasına, firmanın üye iş yeri anlaşmasının sonlandırılmasına, kart kabul yetkisinin sınırlanmasına veya tahsis koşullarının değiştirilmesine yol açabilir.
Üye işyeri, kart hamilinin onayı olmaksızın karttan arka arkaya birden fazla çekim yapmamalıdır. Bu tarz çekimlerde işlemlerin şifresiz olması halinde risk üye işyerindedir. Üye işyeri, kart hamilinin onayı olmaksızın işlem yapmamalı ve işlemin şifre ya da imza ile tamamlanmasını sağlamalı ve satış belgelerini okunaklı bir şekilde destekleyici dokümanlar ile birlikte saklamalıdır. Kart hamilinin onayı olmaksızın tamamlanan yüz yüze olmayan işlemlerde 3D Secure, BKM Express ve diğer kart hamili doğrulaması sağlayan sistemlerin kullanılması, kart hamillerinin itiraz haklarını kaldırmadığı unutulmamalıdır.
Değerli Üyelerimiz;
Son zamanlarda Birliğimize ulaşan şikayetlerden acentalarımızın birbirlerinden aldıkları hizmetler kapsamında sorun yaşadıkları görülmüş olduğundan, acentalarımızın gerek kendi adlarına gerekse müşterilerinin bilgileri adına hukuki ve cezai yaptırımlar ile karşılaşmamaları açısından konuya gereken hassasiyetin gösterilmesi gerekmektedir. Özellikle de; acentaların birbirlerinin müşterisi adına satılan hizmetler/ürünlerde mutlaka müşteri onayı ve iletişim bilgisinin alınması gerektiği hususunun, uğrayacağınız mağduriyetlerin önüne geçilmesinde noktasında önemli rol oynayacağını bilgilerinize sunarız.
Saygılarımızla
TÜRKİYE SEYAHAT ACENTALARI BİRLİĞİ
(TÜRSAB )